Eryaman Ti House cafe & bistro
Eryaman Ti House cafe & bistro Hakkında
ŞİMDİ ÇAY ZAMANI!
Ti House adını aslında çay evinden yola çıkarak oluşturmuş, yerli sermaye olması sebebiyle ve esprili yaklaşımıyla çay kelimesinin İngilizcesini okunduğu gibi markalaştırmıştır. Ti House çok kısa zaman içerisinde Tüm Türkiye’de bayilikler verecektir. 2015 yılı içerisinde Londra ve Paris şubelerimiz hizmete girecektir. Tamamen yerli bir marka olarak siz değerli müşterilerimize hizmet etmekten gurur duyduğumuzu özellikle belirtmek isteriz. Saygılarımızla
Biz Kimiz?
Bünyesinde farklı markalar barındıran şirketimiz, yemek ve hizmet sektöründe 16 yıllık tecrübesiyle kendisini ispatlamış ve sektöre yol gösteren bir şirket haline gelmiştir. Geçtiğimiz bu 16 yıllık süreçte şirketimiz sürekli kendisini yenilemiş, özellikle çevreye ve sosyal hayata desteklerini geliştirmiş, mutlu personel ve mutlu müşteri odaklı çalışmalarını sürdürmüştür. Ti house markası gençlerimizin ve değerli ailelerimizin ferah bir şekilde zaman geçirmelerine yönelik, %100 organik ve Türkiye’de tek olan çaylarımızı, kendi imalatımız olan tatlı çeşitlerimizi, sipariş üzerine özel üretilen pastalarımızı ve dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini özel sunumuyla değerli misafirlerine ulaştırmayı hedeflemiştir. Uzun araştırmalar sonucunda, ilk şubesini 2014 yılında Ankara’da açmış ve oldukça olumlu sonuçlara kısa bir sürede ulaşmıştır.
GENEL MÜDÜR MESAJI
Grup şirketimizin değerli markalarından biri olan Ti House İlk şubesini Ankara Eryaman’da kendi merkez binasında hizmete açmıştır. Bünyesinde imalathane ve eğitim mutfağı bulunmaktadır. Amerikan sermayesinin perakende sektöründe çok önemli bir yere sahip olması sebebiyle, şirketimiz %100 yerli yatırımcı olarak markasını büyütme kararı almış ve 2015 yılının sonuna kadar 10 şube açmayı hedeflemiştir. Ti House; konseptiyle, çevreye ve soysal yaşama verdiği destekle, personel yönetimiyle sektörde ön plana çıkmış bir marka haline gelecektir.
Ti House adını aslında çay evinden yola çıkarak oluşturmuş, yerli sermaye olması sebebiyle ve esprili yaklaşımıyla çay kelimesinin İngilizcesini okunduğu gibi markalaştırmıştır. Ti House çok kısa zaman içerisinde Tüm Türkiye’de bayilikler verecektir. 2015 yılı içerisinde Londra ve Paris şubelerimiz hizmete girecektir. Tamamen yerli bir marka olarak siz değerli müşterilerimize hizmet etmekten gurur duyduğumuzu özellikle belirtmek isterim.
Saygılarımızla
Serkan YILKICI
Genel Müdür
ÇAY
Bir ismin hikayesi
“Tea – Çay” sözcüğü İngilizce diline kabul edilene kadar, çay yaprakları “tcha”, “cha”, “tay” ve “tee” diye anılmıştır. İngilizce “tea” sözcüğü Mandarin Çincesindeki “cha” sözcüğünden değil, Çin Amoy diyaleğindeki “te”den (tey okunur) gelmiştir. Bu, Hollandalı tacirlerle Çinlilerle Çin’in Fujian Eyaleti’ndeki Amoy limanı açıklarındaki ilk temaslarından kaynaklanmıştır. İsim Flamanca’da “thee” haline gelmiş ve Avrupa’ya çayı ilk getiren Hollandalılar olduğu için, bu yeni ürünün adını Almanca “thee”, İtalyanca, İspanyolca, Danca, Norveççe, İsveççe, Macarca ve Malayca “te”, İngilizce “tea”, Fransızca “thé”, Fince “tee”, Letonya dili “teja”, Korece “ta”, Tamilce “tey”, Seylan dili (Singh’ce) “thay” ve bilim adamları “Thea” olarak benimsemiştir.
Mandarin Çincesindeki “cha”, Kanton Çincesinde “ch’a” olmuş ve “cha” olarak Portekizce’ye geçmiş (Kanton Çincesi konuşan Macao ile ticaret sırasında) ve ayrıca Acemce, Japonca ve Hinduca “cha”, Arapça “shai”, Tibetçe “ja”, Türkçe “çay” ve Rusça “chai” olmuştur.
ÇAY TARİHİ
Her şey yaklaşık beşbin yıl önce olağanüstü bir rastlantıyla başladı. Çin hanedanı Shen Nung, altında oturmakta olduğu çay ağacından düşen bir yaprağın yanında kaynamakta olan suya düştükten sonra rengini değiştirdiğini ve çok hoş kokular yaydığını fark etti. İlk kez tadılan bu lezzet, Uzak Doğunun zarif uygarlığında günümüze kadar uzanan kültürünün parçalarından biri olarak yerini aldı. Batının bu çok özel kült içkisi ile tanışması için daha binlerce yıl beklemesi gerekiyordu. Çok geç gerçekleşen -17. yüzyıl başı- bu tanışma deyim yerindeyse “ilk görüşte aşk” olmuştur. Önceleri zenginlerin ödeyebileceği bedellerle elde edilebilen bu ürün, gelişen ticaret yolları ve üretim artışlarıyla daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Perakende satış yapılan ilk çay dükkanı Lyons, 1800’lerin sonlarında Londra Piccadily’de açıldı.
Ülkemizde çay üretimi 1938’de başlamış, ilk çay fabrikası da 1945 yılında üretime geçmiştir. Geçen yüzyılın başlarında ülkemizdeki kişi başına çay tüketimi 65 gr iken bugün 2,5 kg ile dünya sıralamasında 5. sırada yer almaktadır.
ÇAY DEMLEME
ÇAY YAPMANIN ALTIN KURALLARI
Çay’dan en fazla keyfi alabilmek için daima Çay Yapmanın Altın Kuralları’nı uygulayın.
Taze soğuk su kullanın.
- Daha iyi bir demleme ısısına ulaşmak için demliği ısıtın.
- Çayı dikkatlice ölçün; fazla çay koymak hem ekonomik değildir hem de Çay acı olur.
- Su kaynadığı anda, demliğe ekleyin.
- Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için 3-5 dakika demleyin.
- Fincana önce sütü koyun, daha iyi karışır.
- Çay’ı kuru, hava almaz bir kapta muhafaza edin.
DEMLEYİN, PİŞİRMEYİN
Unutmayın: Fazla miktar koymak ve pişirmek çayı bozar.
- Çay’ı pişirmeyin.
- Çay demlendikten sonra, yapraklar alınmazsa hafif acı “tanen” tadı oluşur. Herkesin kendine göre bir “dem” ayarı vardır, bu ayar kullanılan çay yaprağı miktarı ve demleme süresiyle kontrol edilebilir.
Mükemmel Çay’ı demlemenin en etkili yöntemleri:
The Tea Infuser – Çay Demleme Süzgeci – Demleme süzgecinin yarısını – yaprakların genişlemesine yer bırakacak şekilde – çayla doldurun. Süzgeci fincanın veya demliğin içine koyun ve üstüne kaynar su boşaltın. 4-5 dakika sonra süzgeci kolayca çıkarabilirsiniz.
The Chatsford – Doğru miktarda çayı bu amaçla yapılmış sepetin içine doldurun ve sepeti demliğin içine yerleştirin. Sepet, demlenme sırasında yaprakları içinde tutar ve çay demlendiğinde demlikten çıkarılabilir.
Le Pot – Bodum Le Pot filtreli bir cam demliktir. The Chatsford gibi kullanılır, avantaşı demin renginin görünmesidir.
ÇAYDAN KEYİF ALIN
En önemlisi, çaydan zevk almak için zaman ayırın. Çay rahatlatıcı, gevşetici ve sağlıklıdır.
DOĞAL BİR ÜRÜN
Çay, değişik karakteri toprak, iklim ve iyi tarımla belirlenen tamamıyla doğal bir üründür. Değişik bağlardan ne kadar çeşitli şarap üretilirse, değişik bahçelerden de o kadar farklı çay çeşidi üretilir.
DEMLİĞİNİZDEKİ YAPRAKLAR
İyi Çay hafif toprakta büyür ve 600 metreden daha yükseklerdeki serin dağ havası çok iyi gelir. Bahar ve yaz aylarında, taze yeni sürgünler haftalık olarak toplanır; kıvrılır, kurutulur, sınıflarına ayrılır ve çay sandıklarına konur. Demlenen yaprakların parlak taze bir karakteri olmalıdır. Çay yapraklarının kurumasıyla tadı “gitmez” ama tadın daha hassas unsurları, özellikle de Çay küçük bir poşete konur ve sonra da bir dolapta açık bırakılırsa, azalacaktır.
HARMAN
Hazır paketlenmiş çayların bir çoğu, maalesef, harmanlanmıştır dolayısıyla çayın doğal karakteri kaybolmuştur. Bu harmanlar genel-likle, Çay Poşetleri veya makine ambalajları için özellikle ince kesilmiş küçük yapraklı Siyah Çay’lardır.
SAF ORİJİNAL’LER
English Breakfast ve Earl Grey gibi belirgin tipler dışında Whittard sadece ayrı ayrı Kuruluşlardan gelen harmanlanmamış saf orijinal çaylar sunmaktadır. Original bir yapraklı Çay’ın kendine özgü bir tadı olacaktır. Her hafta toplanan çayın tadı farklı olur.
YAPRAK BOYU
“Yaprak ne kadar küçük olursa, çayın demi o kadar koyu olur.” İyi bir Çay, yaprak boyu ne olursa olsun, düzgün görünümlü ve tozsuz olmalıdır. Assam ve Darjeeling Çayları mevsimliktir ve en iyilerinde rengi açılmamış yaprakların soluk renkli uçları bulunur.
Seylan Çayı yıl boyunca toplanır, dolayısıyla erken ürün İlk Sürgün soluk renkliler bulunmaz. Bir “Breakfast” Çayının veya küçük yapraklı Seylan Çayı’nın bir kilosundan 530 fincan çay çıkar; daha büyük yapraklı narin Darjeeling’in bir kilosu 300 fincan çay verir.
ÇAY NASIL SAKLANIR?
İyi işlenmiş siyah çaylar, vakumlu ambalajlarda veya kapalı teneke kutularda iki yıla kadar dayanabilmesine rağmen, çayın tam olarak ne zaman toplandığını tespit etmek zor olabilir. Çoğu çaylar, deniz yoluyla taşındığı için satış noktalarına varmaları birkaç ay sürer. Yalnızca, mevsimlerin belirgin olarak ayırdedilebildiği bölgelerde yetişen, Darjeeling gibi birinci ve ikinci sürgünlerden alınan çayların toplanma zamanı belirlenebilir. Örneğin, haziran ayında satılan birinci sürgünler üç aylıktır. Bunlar gibi narin siyah çaylar en fazla altı ay dayanır ve bu durum yeşil çaylar için de geçerlidir. Çayı koyu renkli ve hava almaz bir kap içinde, rutubet ve buğulaşma tehlikesi olmayan bir yerde saklayın. Baharatlardan ve keskin kokulu yiyeceklerden uzak tutun çünkü çay kolayca bozulabilir.
İYİ ÇAY İÇİN BİRKAÇ ÖNERİ
Su on saniyeden fazla kaynayıp fokurdamamalıdır yoksa gereğinden fazal oksijen kaybeder. Soğumuş suyu asla yeniden kaynatmamak gerekir. Demlenmiş çayı porselen çaydanlığa boşaltmadan önce bir kez karıştırın. Yeşil çay, altlığı olmayan fincanla, siyah çay ise altlıklı fincanla sunulur. Demliğin, çaydanlığın ve çay bardaklarının metal olmamaları ve deterjanla yıkanmamaları gerekir. Metal çaydanlıkta yapılan çayda metal tadı olur.